top of page

Nedir Bu Bağlanma?

  • epoka0
  • 28 Kas 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 14 Oca

Bağlanma, belki bütün canlıların hayatta kalmaları için çok önemlidir. Bağlanma, doğumdan önce başlar ve bebeğin dünyaya geldiği ilk günden itibaren birincil bakım verenle kurduğu etkileşimle şekillenir. Bu etkileşimin sağlıklı olması, güvenli bağlanmayı; yetersiz veya dengesiz olması ise güvensiz bağlanmayı oluşturur.


Bowlby ve Ainsworth'e göre, erken çocuklukta kurulan bağların temelleri, anneyle olan ilk temasa dayanır ve zamanla gelişerek devam eder. Bu ilk temaslar, çocuğun hayatı boyunca sürecek olan güvenli ve sağlam ilişkilerin başlangıcını oluşturur.

Bağlanma kavramı ilk kez Bowlby tarafından ortaya atılmıştır. Evrimsel olarak, bebekler kendilerini koruyup güvenlik sağlayan kişilerle yakın bir ilişki kurarak hayatta kalma şanslarını artırırlar. Ainsworth’e göre, bağlanma insanların hayatta kalabilmesi ve yaşamlarını sürdürebilmesi için çok önemlidir. Bu bağ tehdit edildiğinde veya bebek bakım verenden ayrıldığında, genellikle ağlama gibi dikkat çekici davranışlar sergiler.


Bağlanmanın iki temel amacı vardır:

●  Birincisi, bağlanma figürüne yakın kalarak tehlikelerden korunmak

●  İkincisi ise bu kişinin verdiği güvenle çevreyi özgürce keşfetmek


Bebeklerin ağlama, izleme, tutunma, aksileşme gibi bağlanma davranışları, genellikle beklenmedik bir şekilde bağlanma figürünün ortadan kaybolması veya yeni bir tehdit edici durum ortaya çıktığında görülür.

Bebeklerin verdikleri tepkilere göre güvenli ve güvensiz bağlanma olarak iki ayrı bağlanma biçimi vardır. Güvensiz bağlanma da kaygılı ve kaçıngan bağlanma şeklinde iki alt gruba ayrılmaktadır.


Güvenli Bağlanma

Güvenli bağlanma, erken çocukluk döneminde yeterli bakım gören ve sorumluluk sahibi ebeveynlerle büyüyen kişilerde gelişir. Güvenli bağlanma biçimine sahip kişiler, tehlike anında ebeveynlerinin ya da yakınlarının güvenilir olacağına inanırlar. Bu bebekler, anneleri yanlarından ayrıldığında biraz huzursuz olur ama anne geri döndüğünde sevinçle karşılarlar. Güvenli bağlanmada, anne çocuğunu hem fiziksel hem de duygusal olarak destekler. Çocuğu korktuğunda hemen yanındadır ve onu rahatlatır. Anne çağrıldığında her zaman orada olur ve çocuğunun güvende hissetmesini sağlar. Bu sayede bebek kendini her durumda güvende hisseder.


Güvensiz Bağlanma

Güvensiz bağlanma biçimine sahip kişiler, olayların üstesinden gelebileceklerine dair kendilerine ve çevrelerine güvenmezler. Güvensiz bağlanma biçimine sahip kişiler, erken çocukluk dönemlerinde genellikle ebeveynlerinden tutarsız ve aşırı koruyucu bir bakım almış olabilirler. Bu deneyimler, çocukluklarında ihtiyaç duyduklarında bakım veren kişinin uzak, güvenilmez ve ilgisiz tutumlarına maruz kalmalarına neden olmuş olabilir.


Bu bebekler, anneleri yanlarından ayrıldığında iki farklı şekilde davranabilirler:

●       Birincisi yoğun bir üzüntü yaşar ve ayrılmamak için ısrarcı davranışlar sergileyebilirler.

●   İkincisi: sakin ve tepkisiz olabilir, ancak anneleri geri döndüğünde reddedici ve uzaklaştırıcı bir tutum sergileyebilirler.


Bu kişiler, stresli durumlarda, diğerlerinden yardım alacaklarına inanmazlar ve kendi başlarına yeterli olmaya çalışırlar. Güvensiz bağlanma tarzına sahip çocuklar genellikle mutsuz ve yabancılaşmış olarak görülürler. Neşeli olma olasılıkları daha düşüktür ve yakın ilişkilerde zorluk yaşarlar.

 

Bebeğinizle bağlanmanızı güçlendirecek neler yapıyorsunuz?
Bağlanmanızı etkileyecek, zorlayıcı yerler neler?
Babasıyla bebeğinizin bağlanmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?


ree


 Kaynakça:

Ainsworth, M. D. S. (1963). The development of infant-mother interaction among the Ganda. Determinants of Infant Behavior, 2, 67–112.

Ainsworth,M.(1969). Object relations, dependency, and attachment: A theoretical review of the infant-mother relationship,Child Development;40(4), 969–1025, s.1015.

Bowlby, J. (1969). Attachment and loss. Vol. 1. Attachment. New York: Basic Books.

Dalgar, G., Civil, F., Savaş, E., & Şahin, A. (2021). Erken çocuklukta bağlanma: john bowlby ve mary ainsworth açisindan incelenmesi. Avrasya Sağlık Bilimleri Dergisi, 5(1), 85-92.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page